Suriye İç Savaşı,
Arap Baharı'nın bir parçası olarak
Suriye'de sürmekte olan çatışmalardır. Bazı kesimler
Suriye çatışmaları dese de, kimi kaynaklarda "
Suriye İç Savaşı" olarak adlandırılmaktadır.
Arap Baharı'nın etkisiyle devrilen
diktatörlerin ülkelerinden ilhâm alan hükümet karşıtı muhalif unsurlar silahlanarak topyekün çatışmaya girmiştir. Olayların
15 Mart 2011 tarihinde başladığı kabul edilir.
Suriye muhalefeti
Baas Partisi rejimini devirmek ve kendi ifadeleriyle "Özgür Suriye Devletini" kurmak için silahlı isyana başlamışlardır. Her iki taraf da dışarıdan askeri ve ekonomik destek almaktadır. Çatışmaların sürmesinin yanında, günümüzde ülkede kontrol bazı bölgelerde
Suriye Ordusu'nun elinden çıkmıştır.
Birleşmiş Milletler'e göre, Ocak 2013 tarihine kadar 60,000 kişi öldü. Ayrıca, 700,000 den fazla kişi mülteci olarak Suriye'den kaçtı.
Humus,
Halep,
Rastan ve daha birçok şehirde sağlam yapı kalmamıştır.
Olaylar
Gösteriler 26 Ocak 2011 tarihinde başladı; ama 15 Mart günü
Dera'da toplu gösteriler patlak verene kadar münferit olaylar şeklindeydiler.
[17]Gösteriler kısa zaman içinde muhalefetin Başkan
Beşşar Esed'in istifası ve hükümetin devrilmesini istediği ülke çapında bir ayaklanmaya dönüştü.
Tunus ve
Mısır'daki devrimlerden etkilenen göstericiler;
Baas rejimini devirmek amacıyla yürüyüşler, açlık grevleri, sivil direniş,
vandalizm ve isyan çıkarma gibi yöntemler kullanmaktadır. Ayaklanma çok sayıda siyasi yorumcu tarafından "eşi görülmemiş" şeklinde nitelenmiştir.
[18][19]
Haziran 2011'de Türkiye sınırının 20 km güneyinde yer alan
Cisr eş Şuğur kasabasında muhalif militanlar, 120 Suriye Ordusu askerini öldürmüştür.
[20][21]
Muhalif silahlı güçler, Suriye Hükümeti'ne bağlı bakanlıklara, karakollara, kamu binalarına ve televizyon kanallarına bombalı araç saldırıları düzenlemektedir.
[22][23][24]
Çatışmalar devam ettikçe, Suriye yönetimi ayaklanmayı bastırmak için
tanklar ve
keskin nişancılar kullanmaya başladı. Çatışmaların yoğun olduğu bölgelerde
su ve
elektrik kesilmiş, güvenlik güçleri un ve değişik gıdalara el koymuştur.
[25][26] Suriye Ordusu, bazı diğer yerleşimlerle birlikte,
Dera,
Duma,
Baniyas,
Hama,
Humus,
Halep,
Talkalak,
İdlip,
Rastan,
Cisr eş Şuğur,
Deyrizor ve
Lazkiye şehirlerini kuşatmıştır.
[27][28][29][30][31] Görgü tanıklarına göre
sivillere ateş açmayı reddeden askerler
Suriye Ordusu tarafından infâz edilmiştir.
[32][33][34]Suriye hükümeti ordudan askerlerin firar ettiği yönündeki haberleri yalanlamış ve "silahlı çeteleri" sorun yaratmakla suçlamıştır.
[35]
2011 yılının yaz aylarından beridir, muhalif militanlar ve ordudan firar eden askerler düzenli Suriye Ordusu'na karşı direnen birlikler kurmuşlardır. Bunun bir sonucu olarak ülke çapında şiddetli çatışmalar yaşanmaya başladı ve muhalif silahlı gruplar
Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) çatısı altında birleşti. 2011 yılının son dönemlerinde ÖSO
İdlip valiliğindeki bazı kasaba ve köylerde kontrolü ele geçirmeyi başardı. Ocak 2012'de ÖSO
Rif Şam valiliğindeki Zabadani şehrini hükümet güçleriyle yaşanan çatışmaların ardından ele geçirerek ilk kez bir şehri tamamen kontrolü altına almış oldu.
[36] Bunların yanı sıra, 23 Ocak 2012 itibarı ile muhalif güçler, şehirdeki Suriye Hükümeti yetkililerinin açıklamalarına göre, ülkenin üçüncü en büyük şehri olan
Humus'ün üçte ikisini kontrolleri altında tutmaktadır.
[37] Ocak 2012'nin sonlarında Şam'ın daha fazla banliyösü muhalif silahlı güçlerin kontrolü altına geçmeye başladı. Örneğin Şam'ın bir banliyösü olan Sakba kasabası ÖSO tarafından ele geçirildi.
[38] Şam'ın kırsal bölgelerinin valisine göre Şam'ın kırsal bölümünün çoğu muhalif kontrolü altında bulunmaktadır. Muhaliflerin bu bölgelerde Esed yönetimi yandaşlarını öldürdükleri de öne sürülmüştür. Buna rağmen Suriye Hükümeti Şam şehir merkezinde büyük ölçüde kontrolü elinde tutmaktadır.
[39]
Birleşmiş Milletler'e göre ayaklanmanın başlangıcından beri çoğu muhalif silahlı güçlerinden oluşan 5000 kişi ölmüş, çok daha fazla kişi yaralanmış, binlerce isyancı hapse atılmıştır. Güvenlik güçleri tarafından 300'den fazla da çocuk öldürülmüştür.
[40] Bunun yanı sıra, bir kısmı politik sebeplerden hapiste olan 600'den fazla mahkum işkence nedeniyle hayatını kaybetmiştir.
[41]
13 Kasım 2012'de
Şanlıurfa'nın
Ceylanpınar İlçesi yakınında bulunan Rusulayn kasabasında içinde Özgür Suriye Ordusu tarafından katledilen sivillerin ve Suriye Ordusu askerlerinin gömüldüğü toplu mezarlar ortaya çıkmıştır.
[44][45]
26 Kasım 2012'de
ÖSO Şam'ın güneyinde bulunan Marj el Sultan Hava Üssü'nü tahrip edip ele geçirmiş böylece Suriye,
İsrail'in olası hava saldırılarına karşı savunmasız kalmıştır.
[47] 1 Şubat 2013'te, İsrail uçakları Suriye'ye saldırı düzenlemiştir. Suriye Hükümeti saldırının gerçekleştiğini onaylamış, resmi açıklamasında Şam'da bulunan askeri bir üssün bombalandığını duyurmuştur. İsrail kökenli haber kaynakları ise saldırının Lübnan-Suriye sınırında bulunan
Hizbullah'a silah taşıyan bir konvoya karşı yapıldığını duyurmuştur.
[48]
28 Kasım 2012'de,
Şam kırsalında bulunan
Hristiyan ve
Dürzi nüfusun ağırlıklı olarak yaşadığı
Ceramana kasabasında, merkez, Nahda ve Kureyyat mahallelerinde muhaliflerce eş zamanlı olarak iki bombalı araç saldırısı ve iki yol kenarı bombalı düzenek saldırısı gerçekleştirmiş, saldırıda 44 kişi ölmüş, 83 kişi de yaralanmıştır.
[49][50]
4 Aralık 2012'de, Şam'ın 20 km kuzeydoğusunda bulunan, 1967 Savaşı sırasında
İsrail'in
Golan Tepeleri'ni işgal etmesi ardınan bölgede yaşayan Suriyeliler'in göç ettiği El Vafidin kampında bulunan bir okula muhaliflerce gerçekleştirilen
havan topu saldırısında 28 öğrenci ve bir öğretmen hayatını kaybetmiştir. Suriyeli muhalif silahlı örgütler, saldırıyı üstlenmemiştir.
[51][52]
11 Aralık 2012'de
Hama şehrine bağlı
Arap Alevileri'nin çoğunlukla yaşadığı
Akrab kasabasında, muhalif silahlı güçlerin yaptığı saldırıda, farklı kaynaklara göre 125 ile 300 arası sivil topluca öldürülmüştür.
[53]
29 Ocak 2013'te Halep'in Özgür Suriye Ordusu kontrolündeki Bustan’ul Kasi bölgesinde Kuveys nehri kıyısında elleri arkasına bağlı şekilde infaz edilmiş çoğunluğun 18 yaş altında olduğu tahmin edilen en az 80 ceset bulunmuştur.
[54] Suriye hükümeti, cinayetlerin ÖSO kontrolündeki bir bölgede işlendiğini işaret ederek toplu infazların
El Kaide ile bağlantılı
El Nusra Cephesi tarafından gerçekleştirildiğini duyurmuştur.
[55][56][57]Bazı haber kaynakları, bir grup aktivistin verdiği bilgilere dayanarak, toplu infazın Suriye Hükümeti'ne bağlı silahlı gruplar tarafından gerçekleştirildiğini yazmıştır.
[58]
20 Şubat 2013'te başkent Şam'ın sabah saatlerinde Mezra semtinde bulunan Sevra Caddesi'nde Baas Partisi binası yakınında düzenlenen bomba yüklü araç saldırısında, aralarında çocukların da bulunduğu 31 kişi ölmüş, 208 kişi yaralanmıştır.
[59][60]
18 Mart 2013'te Halep yakınlarında Han el Essal bölgesinde yeralan ormanlık bir alanda gerçekleştirilen kimyasal saldırıda 16'sı Suriye Ordusu askeri 26 kişi ölmüş, 100'den fazla kişi de yaralanmıştır. Olay ardından Suriye Hükümeti saldırılardan muhalifleri sorumlu tutmuş, muhalifler ise suriye Hükümeti'ni suçlamıştır.
[61][62]
8 Nisan 2013'te Şam'da Sebi Bahrat Meydanı ile Şahbender Bölgesi arasında muhaliflerce gerçekleştirilen bomba yüklü araç saldırısında aralarında çocukların da bulunduğu 15 kişi ölmüş, farklı kaynaklara göre 53 ile 146 kişi arası yaralanmıştır.
[64][65]
Suriye muhalefeti
-
Suriye'de çatı muhalefet örgütü
Suriye Devrimi Muhalefet Güçleri Koalisyonu'dur. Birçok farklı siyasi ve silahlı gurup kurulmuştur. Genel olarak muhalefet kendi içinde üçe ayrılır. Genelde sadece rejimi devirip, demokratik sistem koymak isteyen normal muhalifler (her düşünce, millet ve dinden), aşırı
islamcı, şeriyat düzenine yatkın muhalifler ve özgürlük isteyen
Kürt muhalifler. Tüm muhalefet bütün değildir. Bunun dışında çok tanınmayan ve bu üç kategori içine giren küçük gruplarda vardır. Ancak muhalefetin ortak bir yönü de vardır. Bütün muhalefet, devlet başkanı
Beşşar Esed karşıtıdır ve devrilmesini ister.Fakat zaman zaman Özgür Suriye Ordusuyla,PYD de çatışma halindedir.Özellikle Suudi Selefi mücahitler Kürt gruplarla savaş halindedir.
[kaynak belirtilmeli]
Uluslararası durum
-
Birçok ülke ve uluslararası kuruluş, cumhurbaşkanı
Beşşar Esed ve yönetimini
halka zulm çektiriyor söylemiyle yaptırımlara uğrattı;
Beşşar Esed ve tüm çevresinin mal varlıkları donduruldu.
Suudi Arabistan'da bir işadamı
Beşşar Esed'in başına ödül koydu.
Birleşmiş Milletler, Suriye'deki Baas Partisi Hükümeti'ni meşru otorite olarak tanımaktadır.
[66]
Suriye Hükümeti'ni destekleyenler
Suriye'de Baas Hükümeti'ni destekleyen 15-20 ülke vardır en çok 3 ülke Suriye'yi destekler ve dış müdahaleye karşı çıkar bunlar;
Rusya,
Çin ve
İran. Ancak
İran, açık bir şekilde silah yardımı yapmaktadır.
[67] Ayrıca
Hizbullah ve beraberinde birkaç aşiret
[68] (
Lübnan'dan) rejimin yanında savaşmaktadır.
Muhalifleri destekleyenler
Muhalifleri destekleyen ülkeler;
NATO,
Türkiye,
İsrail,
Suudi Arabistan,
Katar,
ABD,
Birleşik Krallık[69],
Fransa,
Almanya ve
Libya'dır. Askeri ve ticari destek veren ülkeler ise sadece
Türkiye,
Katar,
Suudi Arabistan[70] ve
Libya'dır.
Mezhep çatışmaları
[değiştir]Suriye
Suriye'de muhalif kesimin
Baas Partisi rejimine karşı başkaldırmasında
Sünni gruplar etkilidir. Muhalefetin neredeyse tamamı
Sünni, rejimin de neredeyse tamamının
Arap Alevisi olduğu yönünde iddialar vardır ancak buna karşıt görüşler de bulunmaktadır.
[71] Bu yüzden olaylar bazı uzmanlar ve kuruluşlar tarafından
mezhep kavgası şeklinde yorumlanmıştır.
[kaynak belirtilmeli]Nusayri gruplar, iktidarı ellerinde tutmak için Suriye Hükümeti'nin yanında gözükmüşlerdir.
[kaynak belirtilmeli] Eski başbakan
Riyad Ferid Hicab'ın (kendisi bir
Sünni) ülkeyi terk etmesi ve mezhep gruplarının birbirlerine karşı katliamlar yapması, mezhep kavgasını netleştirmiştir.
[kaynak belirtilmeli] Ülkede bazı muhalif unsurlar, gösterilerinde "Aleviler tabuta, Hıristiyanlar Beyrut'a" sloganı atmakta, ülkedeki kiliseleri bombalamakta ve Şii/Alevi nüfusun ağırlıklı yaşadığı bölgelerde silahlı eylemler gerçekleştirmektedir.
[72]
-
Ülkede yaşanan çatışmalar, bölgede yayılmıştır.
Lübnan'da mezhep kökenli çatışmalar yaşanmıştır. Muhalefet yanlıları
Sünniler ve rejim yanlısı
Nusayriler bu bahaneyle çatışmaya girmişlerdir. Güvenlik güçleri olaylara müdehale etmişlerdir.
[kaynak belirtilmeli]
Çatışmalarda bazı tarikat ve dini önderlerin öldürülmesiyle, şiddet yükselmiştir. Yaklaşık 70 kişi ölmüş, 410 kişi yaralanmıştır. Çatışmalar özellikle mahalle aralarında gerçekleşmektedir. Bazı aşiretlerde çatışmalarda taraf olmuştur.
[73]
Türkiye-Suriye ilişkilerindeki gerilim
-
Kürt faktörü ve bölünme tartışmaları
-
Kuzey
Suriye'de muhalif grupların yanında, bazı bağımsız
Kürt grupların kontrolü önemli bölgelerde ele geçirmesi
[74] Türkiye'nin güvenlik seviyesini yükseltmesine neden olmuştur.
Çünkü
Türkiye, bu bağımsız grupların
PKK himayesine girmesinden ve
Suriye sınırının da
Kuzey Irak sınırı gibi tehdid unsuru olmasından endişelenmektedir. Bu yüzden
Mesud Barzani destekli diplomatik çalışmalar başlamıştır.
Kürt grupların özgürlük talepleri, kamuoyu tarafından
bölünme olarak algılanmıştır.
Şeriat ve El Kaide faktörü
Ülkede muhaliflerin safına katılan İslamcı gruplar yer almaktadır.
[75] El Kaide ve
El-Nusra Cephesi gibi aşırı İslamcı grupların, rejim sonrası
şeriat devleti kurma ihtimali bazı muhalif kesimleri rahatsız etmektedir.
Suriye Ulusal Konseyi ile bağlantıları olmadığından iİslamcı militanlar bağımsız hareket etmektedir.
ABD ve batılı güçler
El Kaide'nin muhaliflere destek olmasından rahatsızlık duymaktadır. Özgür Suriye Ordusu komutanlarından Ebu Ammar,
Eğer bize batıdan yeterli yardım gelmezse, El Kaide ile işbirliği yaparaz açıklamasını yapmıştır.
[76]
Mülteciler
-
Ölü sayısı
-
Çatışmalarda 25,000 - 30,000 kişi ölmüştür. Bunların çoğuda sivildir. Muhalif gruplar ise sayının daha fazla olduğunu açıklamıştır. Muhaliflerden 9,600 civarı ölü olmuştur. Rejim güçlerinde ise bu sayı 2,000 - 2,500 arasındadır. En çok ölüm
Humus'ta yaşanmıştır (7,645 ölü).
[78] Ayrıca her gün ülke genelinde 60 - 100 kişi ölmektedir.